1 Ocak 2024 Pazartesi

Dior Dune (1991)

 

2024'e Dune ile girelim istedim. Mis kokulu bir yıl olsun dilerim, yeni kokularla buluşacağınız...Melankolik, vintage bir koku Dune, güneş kokan, sıcacık uçsuz bucaksız kumsallar düşünün... Notalarda benim en çok hissettiklerim amber, meşe yosunu, gül, beyaz ve sarı çiçekler ile turunçlarla aldehitler. Nejla Barbir, Ropion ve Sieuzac'ın yaratıcıları olan koku 93 yılında Fifi ödülünün de sahibi.


Bir yerlerde Sertab Erener'in de bu kokuyu kullandığını okumuştum. Oldukça yoğun ve çekici bir koku olduğunu söylemeliyim, kalıcılığı ve yayılımı çok iyi yalnız şu an satışta mı bilemiyorum... Ben yıllar evvel parfümsever bir satıcıdan aldım elimdeki şişeyi. 


Sanırım aldehit kullanımı bu kokuyu ilgi çekici ve hayalperest kılan. Kumların içinden yükselen şifalı bir form sizi ikinci bir ten gibi sarıyor, kesinlikle bu dünyadan değil... Marka tanıtım afişi güzel özetlemiş sanki;

17 Nisan 2023 Pazartesi

Guerlain - İdylle (2009)

 

Ay nihayet ne zamandır niyetlenip uğrayamadığım parfüm blogumlayım! Epey zaman oldu ve ben bu arada çok fazla koku ile haşır neşir oldum, bilahare  yaziciim efendim hepsini...

Usta parfümör Thierry Wasser'ın güzelim İdylle ile birlikteyiz bugün. Önce notalarını sayalım: Beyaz çiçekler, liçi meyvesi, ahududu, leylak, şakayık ve ana notalar misk, paçuli ile parfümün kalbi olan gül...

Wasser'ın ilk kadın kokusu imiş bu Guerlain evi için aynı zamanda. Öncelikle ben bu arı şişelerinin şıklığına, dizaynına bayıldığımı söylemeliyim. İdylle kelime anlamı olarak romantizm demek imiş, şey ya da onun gibi bir şey işte... :D İlkin bir gözyaşı şişesinde sunulmuş.



Ben bu kokuyu Ankara Havalimanında kokladım iki yıl evvel ve koklar koklamaz aşık olup hemen bir şişe aldım. Görüldüğü üzre bayağı da kullandım ve bitince tekrar alacağım kendilerini... Çünkü koku güzelliğinden ziyade manevi bir değeri de var... Bende kalsın efenim bu konulara girmeyelim... .))

Ne diyorduk? Bendeki hissiyatını anlatacaktım parfümün. Bana koku saf, duru bir güzellikteki genç bir kızı hatırlatıyor... Başında envai çeşit çiçeklerden bir taçla gül bahçesinde gezinir gibi... Koku benzerliği olarak Narciso R. For Her örneğini verebilirim ancak Guerlain İdylledeki o iç gıdıklayıcı leylaktan ve meyvemsilikten yoksun Narciso R. For Her .

Kocaman Öpücükler.
 .
 .




20 Ocak 2022 Perşembe

L'interdit Edition Couture 2020 - Givenchy


             (resim bana ait. çizim de...)

Givenchy'nin ilk kokusu olan ve Audrey Hepburn tarafından da tercih edilen L'interdit, yıllar sonra marka tarafından tekrar şişelendi. Yaratıcıları Ropion, Flipo ve Bal olan parfümün adı fransızcadan dilimize 'yasak' olarak çevrilmekte; adından da anlaşılacağı üzere ağız sulandırıcı, şehvetli bir parfümle karşı karşıyayız.

Sulu bir armutla, bergamotla ve doğal olarak kullanılmış amberle açılış yapan l'interdit, çiçeklerle de bütünleşerek ruhumuzu okşuyor adeta... Sümbülteber başta olmak üzere yasemin, portakal çiçeği ve paçuli barındırıyor koku. Bazda ise vanilya ve vetiver notaları hissediliyor.

Ben bu kokunun vintage versiyonunu da koklamış biri olarak söyleyebilirim ki zamansız ve ikon olacak her daim. Meyvelerin ve çiçeklerin amberle ısıtıldığı bir şölen düşünün. Aynı zamanda kadınlar arasında çok popüler bir parfüm ki genci yaşlısı kullanıyor. Herhangi bir yaş aralığı olduğunu düşünmeyenlerdenim. Ne çok ağır ne de hafif; tam kararında bir koku l'interdit. Birçok flankeri bulunmakta, çoğu birbirine benziyor, seçin beğenin alın dilediğinizi.:)




15 Ocak 2022 Cumartesi

Atelier Rebul- 1895


(foto bana ait, illustrasyon ise sevgili serkan akyol'a...)

 Adını, markanın kuruluş tarihinden alan bir parfümle birlikteyiz bugün... Atelier Rebul, bir Türk  markası da aynı zamanda. Markanın oldukça köklü bir tarihi var; Grande Pharmacie Parisienne Eczanesi olarak Jean Cesar Reboul tarafından İstanbul Beyoğlu'nda kurulan Rebul Eczanesi, daha sonra 1939 yılında el değiştirerek çırak Kemal Müderrisoğlu ve ailesi ile günümüze kadar varlığını devam ettiriyor.

 Gelelim kokuya, bitkisel, şifalı bir kokusu var parfümün. Turunçlarla enerjik bir açılış yapan 1895, kakule, ravent notaları ile baharatımsı bir hâle bürünürken bazda ise sedir ağacı, vetiver, meşe yosunu gibi odunsu notalar taşıyor.

 
 Kokuyu oldukça özgün ve seksi buluyorum ben. Unisex kullanıma uygun olsa da, kadınsı yöne az biraz göz kırpıyor sanki. Ağır ve sofistike bir rayihası var, kalıcılık ve yayılım üst seviyede... Biraz da nostaljik bir yönü bulunmakta... Oldukça keyif alıyorum üzerimde taşımaktan, rahatlatıcı bir etkisi de var. Esen kalın efenim. =D




14 Kasım 2021 Pazar

Lancome - La Nuit Trésor à la Folie (2018)

 

                                             (resim bana ait, sulu boya ile orkide çalıştım...)

   Son zaman alışverişlerimden, pek beğendiğim Lancome'un efsanelerinden Trésor’un yan kanat oyuncusu La nuit Trésor à la Folie ile karşınızdayım sevgili okur... Epeydir yoktum, hayatın tatlı yorgunlukları ve yoğunlukları ile beraberdim... Bugün pazar, şöyle bir kenara ayırıp hayatı, hadi gel, seninle konuşalım, dertleşelim istiyorum... Sizin son zamanlardaki gözdelerinizi yorumlara bekliyorum, şimdi parfüme dönelim...

   Parfümcüler; Christophe Raynaud, Amandine Marie ve Honorine Blanc tarafından geliştirilmiş, vanilya ağırlıklı bir koku. Meyveli bir açılış yapan parfümün kalp notalarında; şam gülü, yasemin, şakayık ve menekşe, bazda ise; bourbon vanilya, benzoin, tonka, paçuli, odunsu notalar, ambroksan ve hindistan cevizi yer alıyor. Notalardan anlaşılacağı üzere oldukça sıcak, şekerli ve yoğun bir koku ile beraberiz. 

   Kalıcılığı tek kelime ile inanılmaz, sıktıktan birkaç saat sonra siz duyumsamasanız da, ten kokusuna dönüşse de, etrafa çok güzel yayılıyor... İltifat kapmanız garanti diyebilirim efendim... ;) Giysilerinizden ise siz yıkamadıkça çıkmıyor kokusu... 

   Koku güzelliği olarak bana Dior'un Poison ve Poison Girl serilerini hatırlattı, gurme, şekerli, hindistan cevizli yapısı ile... Son dönem designer işlerinden oldukça özgün ve başarılı bulduğum bir parfüm oldu benim à la Folie, her yaştaki kadına yakışacağını düşünüyorum. Efenim bu parfüme şöyle güzel bir tango yaraşırdı esasen fakat ben şu anda dinlediğim güzide bir Kızılok eserini sizlere armağan ediyorum, kucak dolusu sevgilerimle...


12 Haziran 2021 Cumartesi

02 L’Air du Desert Marocain Tauer

 Herkese selam, bugün sizlere çöl sıcağını getirdim. :) Ama önce İsviçre’ye Andy Tauer’e bir uğrayıp döneceğiz...

“Tauer Perfumes, 2005 yılında Andy Tauer tarafından kurulan İsviçre merkezli bağımsız bir parfüm evidir.” Kaynak:fragrantica.com

Evet işin parfümör, kimya kısmına değindikten sonra notalara geçmeden önce ilk izlenimlerimi aktarmak isterim. Dekantımı koluma sıktım ve büyü, çöl büyüsü, mağribi büyüsü etrafımı sardı... Andy Tauer; Fas geceleri için yapmış tabi bu parfümü, altını çizmekte fayda var... Kuru, kupkuru, nefessiz bir çöl havası... Sıcak, ateşli amberde eriyen labdanum ve yasemin...

Üst notaları kişniş, tahıl(petitgrain) ve lavanta ile başlayıp huş ağacı, sardunya, yaseminle devam eden parfümün kalbinde ise kaya gülü(labdanum), paçuli, vetiver, amber ve meşe yosunu bulunmakta...

Oldukça zengin bir kompozisyon oldukça komplike ve yoğun bir koku ile baş başayız... Bence özel gün ve akşamlarınıza eşlik edebilecek ateşli bir parfüm!  

30 Mayıs 2021 Pazar

Hermès - 24 Faubourg (1995)

fotoğraf için kaynak-@Perlemutt(fragrantica.ru)

Herkese merhaba, yine müthiş bir koku ile karşınızdayım! Bugün Hermès evine bir girelim bakalım kapılarını bize açtığı kadarı ile... Hermès, 1837 yılında Thierry Hermes tarafından kurulmuş. İlkin ambleminden de anlaşılacağı üzere binicilik aksesuarları ile üretime başlarken günümüzde deri çanta, eşarp ve kokuya dönüşen bir modaevine evrilmiş durumda...

Benim Hermès ile ilk koku serüvenim, parfümcü Guy Robert tarafından 1961'de tasarlanan Calèche ile başladı... Henüz konusu açılmışken gelin önce biraz Calèche’den bahsedelim, ne dersiniz?

fotoğraf için kaynak-@titanlis(fragrantica.ru)

Eski bir kokudan bahsediyoruz, dolayısıyla aldehitler başrolde, hem de oldukça güçlü aldehitler... Chypre sınıfına giren calechede(meşe yosunu) diğer hissettiğim notalar; gül, ylang-ylang, yasemin, neroli, iris, vetiver ve sandal ağacı ile birlikte amber... Mükemmel bir karışım ve olağanüstü bir parfüm muhakkak burnunuzu banın dedikten sonra esas konumuz 24 Faubourg'a dönelim...


Evet parfümörü Maurice Roucel, 24 Faubourg'un... Parfüm ismini Hermès butiğinin olduğu caddeden almış... Marka tanıtımından bir not: '24 Faubourg, varış noktasının güneşin olduğu bir yolculuğa bir davettir.' Peki, güneşe doğru olan bu yolculukta bizlere ne mi eşlik edecek değerli dostlarım; sarhoş edici beyaz çiçekler, mürver, sümbül, turunçlarla beraber kehribar ve vanilya...

Size bir sır vereyim mi, bu koku Lady Diana'nın da imza kokularından imiş efenim... Ben oldukça kadınsı buluyorum ayrıca genel beğeniye uygun olmamakla beraber bir burun tecrübesi gerektirdiği kesin nitekim ben ilk denediğimde oldukça yoğun gelmişti bana, ancak şu an en sevdiğim kokular arasında... Yine de her gün giyebileceğim bir koku değil, daha çok kendimi bir kraliçe gibi hissettiğim veyahut yine kendimi şımartmak istediğim zamanlarda kullanabileceğim bir parfüm oldu bendeki yeri...

Sağlıcakla kalın, kocaman sevgiler!